Page 19 - Pendik Eğitim Dergisi
P. 19
tanımıyorsak yakın tarihimizi de tam manası Mısır çöllerinde sadık bir dost Mehmed
ile biliyor sayılmayız. Hayatınız, eserleriniz İhsan Efendi olsaydım. Yol ve dava
Türk milleti için bir hazine değerinde. Sizi arkadaşınız Hasan Basri Çantay olsaydım.
tanıdıkça ve tanıttıkça yaşadığımız çağı ve Size Fransızcayı öğreten, “sebeb-i feyzim”
gelecek zamanları aydınlatacak bir ışığa dediğiniz Baytar İbrahim Bey olsaydım.
kavuşuruz. İşte o zaman Asım’ın nesli Öğretmeniniz Muallim Naci, İsmail Safa
dediğiniz ideal gençliği yetiştirebilme olsaydım. Zekâsına hayran olduğunuz bir
gücünü kendimizde bulabiliriz. Ömer Ferit Kam, sesine meftun olduğunuz
Çocuklarıma sizi anlatırken hangi Âma Hafız Şıh Rıfat, “iki gözüm, efendim”
özelliğinizi söylesem, nereden başlasam dediğiniz bir Şerif Muhiddin Targan,
diyorum. On parmağında on marifet şiirlerinizi çok seven bir Said Halim Paşa,
bir şahsiyet… Şairliğinizden önce ve kara gün dostu bir Süleyman Nazif, nısfiye
şiirlerinizden çok bir ahlak ve erdem üflediğiniz ve ney meşk ettiğiniz bir Neyzen
abidesi oluşunuz herkesin dilinde. Bu Tevfik, ilmi sohbetler yaptığınız bir Fatin
konuda Hüseyin Cahit Yalçın “Mehmet Âkif’in Gökmen, Çanakkale Zaferinin müjdesini
hayatı, eserlerinden çok daha muhteşem bir şiirdir…” verdiğinde boynuna sarılıp hıçkıra hıçkıra
der ki sözlerinde son derece haklıdır. ağladığınız bir Eşref Bey olsaydım.
Vatansever bir şair, halkın milli Dersinizi dinleyen öğrenciniz olsaydım.
duygularını ateşleyen eşsiz bir hatip, Yaz gecelerinde dolaştığınız Hilvan
İslam’ın büyük aydını, gazeteci, Boğaz’ı sokakları, ağustos ve eylülde seyretmeye
karşıdan karşıya geçebilecek kadar doyamadığınız Nil olsaydım da sizi daha
profesyonel bir yüzücü, güreşe gönül yakından tanıma bahtiyarlığına erişseydim.
vermiş bir sporcu, okulunu birincilikle Üstadım,
bitirip göreve başlayan ve mesleğini en iyi Siz, Milli Mücadelenin bağımsızlık
şekilde yapan bir veteriner, bir öğretmen, ruhunu edebi bir üslupla ölümsüzleştirdiniz.
kıymetli bir mütefekkir, ahlak abidesi Türk milletinin ve İslam dünyasının
bir milletvekili olmanız öğrencilerime sorunlarını bilen, bilmekle kalmayıp çözüm
anlattığım özelliklerinizden bazıları. üreten, Anadolu’yu karış karış dolaşarak
Sonra keskin zekânız, azminiz, ruhları tutuşturan, halkı aydınlatan bir
çalışkanlığınız, hassas ve içli oluşunuz, yıldız oldunuz ve güzel insanımızın ataletten
dava insanı oluşunuz, mala mülke tenezzül kurtulmasını sağladınız. Yeniden dirilişin
etmeyişiniz, ahde vefaya düşkünlüğünüz, müjdecisi olarak Türk-İslam âleminin
dostluğunuz, kendinizden çok başkalarını dürüst vicdanı oldunuz. Her daim ahlaklı
ve toplumu düşünen karakteriniz, sanata kişiliğiniz ile dik duruşunuz sonucu yalnız
özellikle de musikiye olan ilginiz, şiirde ve kalmış gibi görünseniz de siz çok sevilmiş,
Türkçeyi kullanmadaki büyük ustalığınız, sevgiyi sonuna kadar hak etmiş çok özel ve
geniş bilginiz, cehalete ve tembelliğe düşman yüce bir insansınız.
oluşunuz, zorluklar karşısında boyun “Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
eğmeden dik durmanız, sağlam bir iradeye Günler şu heyûlâyı da, er geç silecektir.
ve karaktere sahip oluşunuz… Satırlara Rahmetle anılmak… Ebediyet budur, amma,
sığmayacak birçok özelliğiniz var. Bu konuda Sessiz yaşadım, kim, beni nerden bilecektir?”
sizi en güzel tanımlayacak cümlelerden biri dediniz ama bizler sizi unutmadık.
sanırım Midhat Cemal Kuntay’ın şu ifadesidir: Sadece Marşımızın kabulünün 100.
“Bir dağ silsilesini gezer gibi her seferinde bir başka yılında değil ebediyen dilimizin döndüğü,
zirvesini gördüğüm adam…” gücümüzün yettiği yere kadar anlatacağız.
Sizin gibi bir ummanı tanımak için sizin Rahmetle…
duanızı alan, gurbet elleri aşina kılan, Şükranla…
elemlerinize ve ferahlarınıza iştirak eden, Ruhunuz şad olsun.
17