Page 16 - Pendik Eğitim Dergisi
P. 16

Âkif’in  hissiyatı  ve  kaleminin  alıyordu.  Eşref  Edip  bu  hususu  bunu   sezdi   ve   müsabaka
               ustalığının   verdiği   duyguyu  şöyle  aktarıyor:  “Büyük  Millet  haricinde  kalmak,  müsabaka
               vermeyişindendir. İçlerinde güzel  Meclisinin  kudretli  Maarif  Vekili  şartlarından   azade   kalmak,
               olanları da vardı. Ancak o bu şiirin  bunu  biliyordu.  Fakat  ne  çare  şartıyla  müracaat  etti.  İstiklal
               daha  kuvvetli  bir  ustanın  eseri  ki  büyük  şair,  mükâfatı  nakdiye  marşının,  onun  yüksek  ve  ilahi
               olmasını arzu ediyordu. O da bu  verilecek   diye   müsabakaya  belagatlı  kalemiyle  yazılmasını
               Millet  Meclisi  çatısı  altında  yer  iştirak  etmemişti.  Maarif  Vekili  rica  etti.”  (Eşref  Edip  Fergan,































                                         Türkiye Büyük Millet Meclisi (1. Meclis Binası)


               Mehmed  Âkif:  Hayatı,  Eserleri  takılmamasını söylese de    olmaya devam etmektedir.
               ve Yetmiş Muharririn Yazıları, s.  o, ortaya konulan kuralın   Neticede Çantay, kendisi adına
               155-156)                       bozulmayacağı hususunda ısrar   Maarif Vekiline söz verdiğini
                   Maarif Vekili Hamdullah    etmektedir. Fakat Çantay, Âkif’i   şiirin mutlaka ikisi tarafından
               Suphi’nin tezkiresi sonrası,   ikna etmeye gayret etmekte,    yazılacağını, meselenin ciddi
               Millet Meclisinde yan yana     hatta ona “Sizin marşınız      olacağını söyleyerek Âkif’i ikna
               oturan Hasan Basri Çantay      yine resmen Mecliste kabul     etmeyi başarmıştı. Âkif, az önce
               ile Âkif arasında bir diyalog   edilecek, güneş varken yıldızı   meclis sırasında Çantay’ın şiir
               geçer. Konu, Hasan Basri’nin   kim arar?” diyerek onu teskin   yazmak üzere çantasından
               o anda çantasında kâğıt        etmeye çalışmaktadır. Ortada   çıkarttığı kâğıt ve kalemi, hızla
               kalem çıkararak, istiklal      bir ödülün olması Âkif’i tedirgin   onun elinden alır ve kendi
               şiiri yazma taktiği ile başlar.   etmekteydi. Çantay, Maarif   dünyasına çekilir. Bu sırada ise
               Meclise gönderilen şiirlerin   Vekili ile kararlaştırdıkları   mecliste vükela müzakerelere
               beğenilmediği, yeni bir        şekilde ödül konusunun         devam etmekteydi. Ne zaman
               şiir yazılmasının gereğini,    halledildiğini yani ödülün bir   ki vükela müzakereyi sona
               Âkif’e bu şiiri ancak ikisinin   hayır kuruluşuna verileceği   erdirdi o da dalmış olduğu
               yazabileceklerini söyler.      konusunu Âkif’e söyledi. Âkif,   hülyasından uyandı. Böylelikle
                                                                                              4
               Ancak Âkif, ortaya konulan     hala kendisine şaka yapıldığını   İstiklal Marşına vücut vermeye
               yarışma ödülü oldukça buna     zannederek, ortada ödül olması   başlamış oldu. Bu şekilde İstiklal
               yanaşmayacağını ifade eder.    durumunda bu işin içinde asla   marşının yazılma serüveni
               Çantay, ödül konusuna          olmayacağı konusunda ısrarcı   milletin meclisinde başlamış,


                 4-Böyle gürültü içinde dalışa Akif Bey “değirmenci uykusu” derdi. Çünkü değirmenci uykusundan ancak gürültü kesilince uyanır!




                                                           14
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21