Page 14 - Pendik Eğitim Dergisi
P. 14
-Mehmed Âkif’den Günümüze-, s.15) mekânlarda kalmaya bir kağıt… tefekküre dalmış…
Âkif, taşıdığı bu ruh ile istiklâl çalışıyorlardı. Âkif ve arkadaşları ara sıra bir kelime yazıyor…
mücadelesinin önder kişilikleri da Taceddin Dergâhında yer bazen yazdığını çiziyor…
içinde yer aldı. Gönül dünyasında bulmuşlardı. Bu durumu Eşref sonra tekrar yazıyor… bazen
kopan fırtınalar, onun istiklal Edip, şöyle anlatıyor: “Ankara’ya saatlerce düşünüyor… Üstad
ve istikbalin kazanılması için gelince Taceddin Dergâhına şiirini yazmak için çok zaman
mücadele azmini kamçılıyor indik. O zaman Ankara’da sarfederdi. O sehli mümteni
ve bu mücadele süreci ona mesken buhranı olduğu için dediğimiz şiirler kolay kolay
İstikbalin “İstiklal Marşını” herkes bir tarafa sığınmıştı. olmuyordu. Bazen bir beyit
yazmayı da nasip ediyordu. Taceddin Şeyhi bir hürmeti üzerinde günlerce uğraştığı
Anadolu topraklarının mahsusa olmak üzere dergâhı olurdu. Şiir tamam olunca tebyiz
işgali, vatanseverlerin sanki üstada tahsis etmişti. Dergâh edildiği zaman çaylar demlenir,
kalplerine saplanan birer deyince dervişler, ayinler hatıra hep arkadaşlar toplanır,
hançerdi. Bu sızıyı hisseden her gelmesin. Eşraftan birinin adeta bilhassa pek sevdiği Basri’ye
bir vatansever yollara düştü. selamlık dairesi. Ufak bir köşk haber gönderilir, o, elinde uzun
Heyetler oluştu, temsilciler gibi muntazam yapılmış. İçi dışı çubuğu sallana sallana gelir,
belirlendi. Mücadelenin merkezi boyalı. Döşenip dayanmış, güzel üstadın yanına oturur, üstad
olan Ankara’ya doğru yola ve geniş bahçesi var. Türlü türlü tamam olan şiirini kendisine
çıktılar. Âkif’te bu yolcular meyvalar. Önünde bir şadırvan mahsus ahenkle okurdu.
arasında yer alan birisi oldu. şarıl şarıl sular akıyor. Üstad Çaylarda tevali ederdi. Hele
Ancak o biraz farklı hareket Ankara’daki bütün şiirlerini, İstiklal marşı kabul edildikten
ediyordu. Uğradığı her yerde istiklal marşını hep bu dergâhta sonra dergâhta çok samimi
vaaz ve nutukları ile mücadele yazmıştır. Yüzlerce asır Türk bir merasim yapıldı. Üstadın
ataşeni yakarak Ankara’da yer Milleti ile beraber yaşayacak sevdiği bütün arkadaşlar, birçok
alacağı Heyet-i Temsiliyyenin olan bu marşı ne vakit okusam, mebuslar üstadı tebrike geldiler.
karargâhı olan Millet Meclisinde Taceddin Dergâhında üstadın Güzel sohbetler oldu.” (Eşref
bulunmaya doğru yol alıyordu. bu şiiri yazarken düşündüğü Edip Fergan, Mehmed Âkif: Hayatı,
Ankara’ya ulaşan heyetler o zamanları hatırlarım: Odanın Eserleri ve Yetmiş Muharririn
günün şartlarında bulabildikleri bir tarafına çekilmiş, elinde ufak Yazıları, s. 152-153)
Taceddin Dergâhının Dış Görünüşü
12